Giriş Yap Ya da Kayıt Ol
CloseKayıtlı Kullanıcıyım
Giriş Bilgileri
Hesabınız Oluşturuldu!
Tebrikler! Hesabınız başarılı bir şekilde oluşturuldu! Biköy Organik hesabınızı kullanmaya başlamadan önce hesabınızın onaylanması gerekiyor.
Hesabınız onaylandığında e-posta adresinize bilgilendirme mesajı gönderilecektir. Eğer hesabınız ile ilgili herhangi bir sorunuz varsa, lütfen bizimle iletişime geçiniz.
Oturum Kapatıldı
Oturumunuz güvenli bir şekilde kapatıldı. Artık bilgisayarı güvenli bir şekilde terk edebilirsiniz.
Alışveriş sepetiniz kaydedildi, bir dahaki oturumunuz da kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Ekşi Mayalı Köy Ekmeği
- 0,00 TL
- KDV Hariç: 0,00 TL
- Markalar Bikoy Organik
- Ürün Kodu: EKSMYKYEKM
- Stok Durumu: Stokta var
- Teslimat Süresi 2 İş Günü İçinde Kargoya Verilir
Bir ekmek hem lezzetli hem de sağlıklı olabilir mi? Sağlıklı beslenme uzmanlarının, ekmeğe olan düşmanlığı ile bilinen Canan Karatay'ın bile tavsiye ettiği tek ekmek olan ekşi mayalı ekmeğin sırlarını, faydalarını ve yapılışını şimdi paylaşalım.Binlerce yıldır sofralarımızda olan ekmek, günümüzde onlarca çeşidiyle yemeklerimize eşlik ediyor. Ekmek, bir dönem sağlıklı beslenme uzmanlarının ‘be..
Etiketler: Ekşi Mayalı Köy Ekmeği
Bir ekmek hem lezzetli hem de sağlıklı olabilir mi?
Sağlıklı beslenme uzmanlarının, ekmeğe olan düşmanlığı ile bilinen Canan
Karatay'ın bile tavsiye ettiği tek ekmek olan ekşi mayalı ekmeğin sırlarını,
faydalarını ve yapılışını şimdi paylaşalım.
Binlerce yıldır
sofralarımızda olan ekmek, günümüzde onlarca çeşidiyle yemeklerimize eşlik
ediyor. Ekmek, bir dönem sağlıklı beslenme uzmanlarının ‘beyaz ekmekten uzak
durun’ çağrısıyla mesafeli durduğumuz bir besin olsa da, şimdi çavdarı ve
tahıllısı, siyez ve karakılçık unu ile yapılanı ve ekşi mayalısıyla tekrar
hayatımıza girmeye başladı. Peki uzmanlar ekmeğe karşı neden bu kadar mesafeli?
Ekmek hem sağlıklı hem de lezzetli bir besin kaynağı olabilir mi? sağlık
ve lezzeti tutkularımız ile birleştirerek yaptığımız ekmeklerimiz taş
fırında üretilerek size ulaşıyor. Nasıl mı ?? tam da bu soruları cevaplar
nitelikte işler yapıyoruz. Sırası ile ifade edelim.
Sağlıklı
ekmeğin en önemli formülünün organik malzemeler olduğunu söylerken,
buna bir de ölçülü tüketim ve hareketli yaşam kuralını eklemenizi öneriyoruz.
“Bize ekmek almaya yürüyerek gelin ya da buradan giderken bir yerlerde dolaşın, evinize
merdivenle çıkıp biraz enerji tüketin”
tavsiyesi ile , sağlıklı malzemelerle yapılan bir ekmek ölçülü
tüketildiğinde hiçbir zararı olmadığının altını çiziyoruz.
Ekşi maya
bilinci İstanbul’da ve Türkiye genelinde oturmaya başladı ve bizden önce
yapanlar bizi hayalimizin gerçekleşmesi için fikrimizi destekledi ilk önce
onlara teşekkür ediyoruz, isimlerini bildiklerimiz ve bilemediklerimize. Ekşi
maya ekmeği için az çok bir fiyat politikası belirlenmiş . Esasında
matematiksel olarak bakınca ekşi mayalı ekmek çok pahalı değil. Bakkaldan
aldığınız ekmek 250 gramdır ve 1,50 -1,75 tl civarında fiyatla satılır.
Dolayısıyla o ekmeğin kilosu 6 - 7 TL’dir.
O ekmekler,
organik olmayan unlarla, katkı maddeleriyle ve kısa süreli mayalanma
sonucunda toplam 2-3 saatte yapılıyor. Dünyanın en sağlıksız ekmeği
diyebilirim ve kilosu 7 TL. Bizim yaptığımız ekmeğin kilosu ise 18 - 30 TL
arası değişiyor. İlk bakışta iki katı ve biraz fazlası gibi görünse de
kullandığımız unları normal unun 5 - 10 katı fiyatına alıyoruz. Bu ekmeklerin
de 23-28 saat arası hazırlanma ve mayalanma süreci var. Tamamen elle
yapılıyor ve sınırlı sayıda çıkıyor.
Bizler ekmekleri sıcak ve soğuk mayalanma süreçlerinden geçirilerek yapılıyoruz.
Yaklaşık 12 saat oda sıcaklığında daha sonra da 18 saat dolapta
bekletiliyor ve ertesi gün pişiriliyor.
Ekmeğin
ömrünü belirleyen şey mayalanma sürecidir. Bakkaldan aldığınız ekmekler neden
ertesi gün kurur? Çünkü içinde az su ihtiva eder ve mayalanma süresi
kısadır. Ekşi mayada ise maya çok doğaldır öncelikle. Şu an soluduğunuz
havada bile olan ve bazı meyvelerin üzerinde doğal olarak bulunan maya gibi,
unun ve doğal buğdayın içerisinde de doğal maya ve yararlı bakteriler vardır.
Bizim işimiz ise onu suyla birleştirip uygun bir ortamda çoğaltmak.
Ekşi mayanın
içinde iki tane canlı var; maya ve bakteriler… Laktik asit salgılayan
bu bakteri ekşi mayanın ana maddesidir. Böylece asit oranı yüksek olan bu
ekmeklerin ömrü de uzun olur. O yüzden 3 saatlik hamurla 30 saatte
hazırlanan hamur çok farklıdır. Biz ekşi maya ile yaptığımız bu hamurları 12
saat oda sıcaklığında mayalandırıyoruz sonra da dolaba atıyoruz. Dolapta
mayalanma durma noktasına geliyor. Ama bu organik asitler ve bakteriler
çalışmaya devam ediyor. İşte ekmeğe uzun ömrünü veren de o.
Bazen
yaptığımız bir ekmeği dışarıda bırakıyoruz, müşterilerimize göstermek
için. 1 hafta kalsa da küflenmediğini görüyorlar. Uygun bir torbada ise
5-6 gün sertleşmeden tazeliğini koruyor. Çünkü su oranı çok yüksek bu
ekmeklerin. Dediğimiz gibi ekmeğin ömrünü belirleyen şey mayalanma süresi
ve su oranıdır. Bakkaldan alınan ekmekte 1 kilo una 550 gram su varken
bizimkinde 800 gram civarında su konuluyor. Ekmekler elle yapıldığı için,
onun ustalığı da o cıvık hamura şekil verebilmekte. Ekşi mayanın en büyük
zorluğu budur.…
1960 yıllardan
başlayan beyaz ekmek dönemi oldu, sonra kepek ekmek çılgınlığı oluşmuştu. Daha
sonra ise çavdarla ve tahılla tanıştık. Şimdi de ekşi maya diye bir kavram
çıktı… Sağlık açısından bu ekmekleri şöyle değerlendirelim.
Esasında birkaç çeşit buğday var doğada. Ancak birçoğunun genetiği ile oynanmış
durumda. Sanırım bir zamanlar ‘ekmekten uzak durun’ çağrısı bu nedenle yapıldı.
Şimdi ise ‘siyez’ ve ‘karakılçık’ dediğimiz sağlıklı unlar popüler oldu.
Aslında bütün unlar glüten içerir ama çeşitlerine göre belli oranları vardır.
Sağlıklı olup olmamasını da ekmeğin glüten miktarı belirliyor.
Ekmek
çeşitlerine gelirsek; beyaz una çok sağlıksız diyoruz ama çoğu kişinin
bilmediği bir şey var; tam buğday ununda olan bazı zararlı asitler beyaz unda
yoktur. Kepek ekmeğinde ise durum çok farklı. O da buğdayın kepek kısmının
beyaz una katılmasıyla yapılıyor. Yani aslında kepek ekmeği diye bir şey yok…
Biz burada
ya yüzde 100 tam buğday kullanıyoruz, yani bütün buğdayın tam olarak öğütülmüş
halini, ya da tam çavdar kullanıyoruz. Bunların hepsi artizandır.. Mesela tam
buğday unu, Türkiye’de bulabildiğimiz eski su ile tahrik edilen taş değirmenlerde öğütülenlerini ve sertifikalı
olanları seçiyoruz. Siyez ve karakılçık unları ise genetiği ile oynanmamış,
tamamen bu topraklara ait buğdaylardan elde ediliyor. Bunlar vitamin, mineral
ve protein açısından daha zengin ve glüten oranı çok düşük.
Ekmek,
enerji vermesi için yenen bir besindir, Ama malzemesi ve yapılışına göre
bazıları lif açısından da besleyici olur. Mesela bizim tam buğday
ekmeğimizden bir dilim yerseniz çok çabuk doyarsınız. Tam buğday ekmeği
doyurucu olması bakımından diyet yapanlar için daha tercih edilebilir olanıdır.
Çavdar ekmeği ise çok daha sağlıklı çünkü hem glüteni düşük hem de sindirimi
daha kolay. Bizim favorilerimiz ise siyez ve karakılçık unu ile yapılanlar.
Ekşi maya
ile yapılan ekmek çok önemli bir konudur, çünkü Türkiye’de sağlık, ekmekle
birlikte kayboldu. Katkılı unlar ve ticari mayalar büyük bir sektör oldu ve
uzun yıllar sağlığımızla oynandı. Biz öze dönüşü yaşıyoruz burada bir nevi.
Köyde ninelerimizin yaptığı ekmekleri insanlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Sağlık
konseptinin altında özel ekmekler yapıyoruz.
Mesela
kullandığımız siyez unu Ülkemizde sanayinin olmadığı ve toprakların sunni gübre
ile tanışmadığı bölgelerden geliyor. Bu unlar, 10 bin yıl öncesine ait
arkeolojik çalışmalarda bulunan buğday tanelerinden yapılanlarla
aynı. İnanılmaz bir hazine bizim için. Buğdayın atasına biz sahibiz
aslında. Tarihi mirasın da ötesinde genetiği hiç değişmemiş tek buğday olması
bizim için çok önemli. Yani atalarımız ne yiyorsa biz burada o ekmeği
çıkarıyoruz. Ekşi maya ile yaptığınızda kıymeti daha da artıyor.
Çavdar,
karakılçık, siyez… Bunlar glüten oranı çok düşük unlar, dolayısıyla sindirimi
çok daha kolay. Aslında ekmekle ilgili sindirim probleminin arkasında glüten
yatıyor. Glüten dediğimiz şey undaki proteinin suyla birleştiğinde oluşan
bir ağ dokudur ve bunun sindirimi zordur. Şu anda dışarıda satılan
ekmeklerin genetiği ile oynanmış olması bakımından glüten oranı çok yüksektir.
Ekşi maya ve
organik unla yapılan ekmekler yemeye başlayınca sindirim problemlerinde ciddi
azalmalar olduğunu söyleyen insanlar var. Dolayısıyla bu tip unlarda
sağlık açısından ciddi bir fırsat var.
Genelde
çiftçilerimiz verimi yüksek olması sebebiyle genetiği ile oynanmış un
üretimine yöneldiler ama sağlıklı unlara talep arttıkça üretimin artacağını
düşünüyorum.
Ekmek
dediğimiz şey; un, su ve tuzdur. Ekşi maya da bundan oluşur. Bu yüzden bu üç
şeyin doğallığına bakmak gerekir. Su ve tuz kısmı nispeten daha kolay. Bir kere
ekmek bir karbonhidrattır ve ciddi bir enerji deposudur. Bu şekilde üretilen
ekmekler E vitamini açısından zengindir ki bu da hücre
yenilenmesinde çok önemlidir. Ama şunu unutmamalı, faydalı da olsa bir şeyin
fazlası her zaman zarardır. Ayrıca bu şekilde mayalanan ekmeklerde yararlı
bakteriler fazlasıyla vardır ve size sindirime hazır halde ulaşır. Bu anlamda
fermente ürünlerde çok önemli bir fayda var ki bu sadece ekmekte değil,
yoğurtta, kefirde, tarhanada, turşularda da vardır.
Ekşi mayalı
ekmeklerde 2 dilim yediğinizde sizi doyurur. Şeker hastaları rahatlıkla bu
ekmekleri yiyebilirler.. Çavdar, tam buğday, siyez, karakılçık… Bunların
hepsini tüketebilirler. Zaten bu şekilde üretilen ekmeklerde glisemik
indeks oldukça düşüyor.
Bizi tercih
ettiğiniz için teşekkür ederiz.